21 Ağustos 2010 Cumartesi

tüfek mikrop ve sikik

Merhaba sevgili yarak dostları


Bok mu var da burada yazıyorum? insanların güneşe sakso çektiği bu mevsimde deniz kenarında olmak vardı. Ama yok. neyse ki bu gün biraz esiyor da götümdeki isilikleri rüzgara tutup kendimi iyi hissetmemi sağlıyorum.
Evet gel gelelim yazımızın konusuna:


Jared Diamond emicemiz 2000'li yılların başında hazırlatığı "Tüfek, mikrop ve çelik" isimli kitabında neden bazı medeniyetlerin ilerleyemediği sorusunu araştırmış ve kendince bir takım cevaplar vermişti. Kitabın kapağındaki apaçi resmini görünce okumaktan yaklaşık bi 3 sene imtina ettim. Tübitak yayınları açıkçası daha klas bi kapak koyabilirmiş oraya. Neyse...


Kitapta Maori'ler ve Mariori'ler arasında geçen bir toplumsal vakayı baz alarak Maori'lerin nasıl olup da Mariori'leri sikip attığı örneği üzerinde durulmuş. Mariori'ler küçük şirin bir adada yaşayan barışçıl insanlar iken Maori'ler daha büyük bir kara parçasında yaşayan, savaşçı, en adi orospu çocuklarıymış. Hatta şu türlü terbiyesiz el kol hareketlerinin yapıldığı "haka" dansı maori toplumuna ait.


Bunu kendi toplumumuza uyarlayacak olursak eğer neden sahil kentlerimiz sol, yumuşak, totoş eğilimliyken karasal kentlerimiz sağ, vahşi, etobur eğilimli? Cevaplaması zor bir soru olabilir lakin ki öyle değildir. Çünkü deniz düzdür. baktımmıydı yunan adalarını bile görürsün. Hatta bölgeye turistik amaçlı gidenler arasında "lan buraya yüzerek geçilir ha" diye geyiği döner. He bi de deniz kenarı olduğu için insanlar çıplak gezer. Kara insanı tabi meme falan görmeye alışık değil. Ondan dolayı libidosu yüksek. Mesela erekte bir yarrağı andıran peribacaları, kara insanının tutumunu yansıtan en sembolik yer şekillerinden birisidir. Sonra karanın etrafı dağlarla çevrili olduğundan bu libidoyu fışkırtacak başka bir karşı cins olmadığı için akraba evliliklerine sıklıkla rastlanır. Bu yüzden de kara insanı sert ve sağdır.



Böylelikle kara ve deniz değişkenlerini inceleyerek insan topluluğundaki farklılaşmaları inceledik. Fakat gelgelelim iki kara toplumunun neden birbirine girdiğinde. Mesela son günlerde SP iftar organizasyonunda bir grup erbakancı yemeği bastı. bu olay üzerine bi inceleme yapacak olursak baştan bunlarda göte sürecek akıl olmadığını söyleyelim. sonrasında ise diyelim ki deniz insanının öfkesini dökecek bir suyu vardır. mesela kurtuluş savaşında bile hıncımızı düşmanı denize dökerek aldık. peki ya kara insanı nereye döksün hıncını? işte bu yüzden kara insanı diyalektiktir. tez de antitez de sentez de kendi toplumu içerisinde olur. bu da bir nevi akraba evliliğinin sosyolojik versiyonudur. çünkü az önce nasıl libidoyu akrabaya fışkırtıyo dediysek ortaya bir tez antitez çatışması çıktığında bastırılmış cinsellik gibi bastırılmış şiddeti de yakınları üzerine uyguluyorlar.

Başka bir açıklaması da olabilir bunun.
Şimdilik bu kadar.
Hadi gömdüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder