10 Temmuz 2010 Cumartesi

YÖK: "o kadar parayı götümüze sokunca birden saçmalıyoruz"


Biliyorsunuz ki artık üniversitelerin bakkaldan bir farkı kalmamıştır. Parayı basıyorsunuz ve diplomayı alıp istediğiniz şekilde kullanabiliyorsunuz. ( rulo yapınca cinsel tatmin de sağlıyor ) Bu konuyu artık tartışmıyorum zaten. Kafam çok bozuk arkadaşlar. Kafam bozuk olunca küfür de edemiyorum. Her hakikati bilen insan gibi susasım geliyor. Ama yapacak bir şey yok. Devlet'in üniversitede bize bir şey öğrettiği kadar yanlış birşey de yoktur aslında. Devlet bize ödediğimiz harçlar karşılığında bize birşey öğretmiyor, yalnızca sınava girme hakkı veriyor. zaten çoğu okulda yoklama alınmıyor. kimsenin dersi siklediği yok.Şimdi lafı uzatmadan en orospu çocuu konuya geçelim.

http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/07/09/universite.harclarina.kredi.duzeni/582728.0/index.htmlhttp://www.cnnturk.com/2010/turkiye/07/09/universite.harclarina.kredi.duzeni/582728.0/index.html
Bu linkten aynen alıntıdır arkadaşlar. merak eden açsın okusun. ben size olayın g noktasını göstereyim:

"Eğer kredi tamamlama sistemine geçilirse o zaman harçların da kredi bazında alınması söz konusu olacak. Yurtdışında da zaten bu böyle. ABD'de mesela bir kredinin değeri 200 dolar olarak belirleniyor. Eğer öğrenci üç kredi alacaksa 600 dolar veriyor. Biz şu anda dönem başına sabit belirli bir miktar alıyoruz. Mesela bunu krediye çevirebiliriz. Bunu da sistem gereği yapmak zorundayız. Üniversiteden atılmayı önlemek için kredi sistemi uygulanacaksa parayı da krediye göre almak lazım. Bu, öğrenciler için de iyi olur. Ne kadar ders kredisi alıyorsa o kadar para verir"


Şimdi sevgili bebelac'lar anneler, babalar; 3 çeşit yemeği tabldotta yerseniz mi ucuza gelir, yoksa yemekleri tek tek porsiyon olarak söylerseniz mi? mesela yaz okulunda iki ders aldım ben ve 400 TL ödedim. halbuki ben bi dönemde 12 ders alıyorum ve 570TL harç ödüyorum. Bu da demek oluyor ki kredi sistemine geçilince ebemizi sikecekler. Sahi ya neden isyan etmiyoruz lan? neden cam çerçeve indirmiyoruz. Aaa tabi yaa onlar devletin malı. unutmuşum. ama birden devlete de o cam çerçeve parasını bizim verdiğimizi hatırladım nedense... kendi malımsa eğer döverim de severim de. Değilmi lan devlet?


Bak gerizekalı devlet, şimdi sen bir öğrencinin cebindeki tüm parayı alırsan bu öğrenci bütün sene aç gezer ve para harcamaz. bu adam para harcamayınca da almaz vermez ve ekonomiye can vermez. ( hani sen diyosun ya... anladın sen onu. ) Vatandaşının elindeki tüm para da eğer bir tek kişinin (evet, o sensin devlet ) elinde toplanırsa lorenz eğrisi nereye büküleceğini şaşırır. böylece esnafın ve yatırımcın para kazanamaz ve bir bir kepenkleri indirir. hal böyle olunca da çocuklarını okula gönderemez ve artık bir devlet olarak sen de artık harç parası toplayamaz olursun. Ne oldu? girdi mi o kadar para götüne? Biraz ibn-i haldun okusanız bile, biraz temel iktisat bilginiz olsa bile bunu kavrayabilrdiniz. ama siz götünüze para sokmayı tercih ettiniz.


Devlet bu kadar parayı götüne sokunca tabi beyindeki haz noktaları uyarılıyor ve saçmalıyor. Mesela bir insan orgazm olurken aynı anda yemek pişiremez. pişirse de amı götü dağıtır. Devlet de insan gibi sayın seyirciler. ben gördüm aynı insana benzii. siki bilem var arada çıkartıyor... Neyse devletin sikine sonra değinecez. Konu YÖK'ün bu kadar parayı götüne sokunca saçmalayıp da giresun üniversitesinde 2 oy almış kimseyi cumhurbaşkanına sunması. Lan olum manyak mısınız siz? gözünüz görmii mi? Sikeyim sizin gibi demokrasi yanlısı adamları. Bari delikanlı gibi monarşiyi savunun da öyle bu işi yapın lan ipneler.
işte sevgili okur. görüyorsun di mi iki yüzlüleri? ne yapalım. biz de küfür ediyoruz böyle sen bilinçlen diye.
ee naber?

4 yorum:

  1. şu yazıyı okuduğum an aklıma Raşit Abi'm geldi. Yakin dostlarım kendisini (ismen), namını, yerini yurdunu bilirler. Ha bilmeyen soracak, çemkirecek "lan ibiş, ben bilmiyorum kim lan o, bana ne senin pezevenk abinden!" Hah kendin söyledin ya güzel kardeşim işte Raşit Abi'm benim pezevenktir. Ama öyle hasından kolpa değil. Taksim'de güzel bi katı satın almıştır. Ben bi gece yarısı tanıştım kendisi ile. Dur dur öyle değil hemen sırıtma. Nasıl olduğu başka mevzu sonra anlatılır o. Aramızda geçen bi diyaloğu aktarıyorum...

    R3iz: Ya abi sen şimdi hakkaten pezevenksin ya?
    Raşit: Evet koçum ne oldu ki?
    R3: hah abi şey sorcam hani her işin zorluğu falan var ya bu işin zorluğu nedir?
    Ra: Valla az ama öz zorluğu var be koç! Şöyle özetliyim bi kere 30 saniye de boşalanı var paranın randımanını alamaz hır çıkartır... Sonraa şey var kızı tartaklayan var... Kıza sahip olmak isteyen, evlenmek isteyen var(...)

    Konuşma ve soru cevaplar uzayıp gider ya neyse. En mühim noktaya değincem ben burda. Nasıl Pezevenk Raşit Abi'min sermayesini satmak istememesi doğal ise -sürümden kazanıyor- devletin de alınabilcek maksimum 8 10 12 ders ve totalde 40ı 50yi bulan kredi sayısını Pezevenk zihniyeti ile peşkeş çekmeksi doğal bir olay halini alır noktaya gelmiştir. Söylemem şudur ki biz ler devletin bir noktada sürümünden zengin olmak istediği orospusunun alıcısı oluyoruz - yavaş yavaş oluruz gibime geliyor- devlet de aslen tam bir ... Neyse gece gece devin ağabey dinlerken sakin olmakta fayda var, öptüm.

    YanıtlaSil
  2. devlet ticarethane değildir dedik ama dinletemedik,güzellikle anlatamadığın yerde kalafatı çıkartıp sokaklara inmenin vakti gelmiştir.

    YanıtlaSil
  3. senle önce bi benim tanışmam lazım pîr'im sonra da senin Raşit Ağabey ile tanışman gerek;

    YanıtlaSil
  4. biz öğrenci milleti olarak harç parasına,yaz okulu parasına,kitap parasına tek kelime demeden eywallah demiş insanlarız.hepimizn ailesi anadolu da toprak ağası ya çıtımız çıkmaz bizim.e biz eşşeksek onlrda binsinler bu seferde kredi ile üzerimize..
    ne zengin şeysin sen yurdumun üniversitelisi..

    YanıtlaSil